SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-HAC

<< 815 >>

باب: أمر النبي صلى الله عليه وسلم بالسكينة عند الإفاضة، وإشارته إليهم بالسوط.

94- Hz.Nebi'in, Arafat Dönüşünde Sahabilere Sakin Olmalarını Emretmesi Ve Kırbacı İle İşarette Bulunması

 

حدثنا سعيد بن أبي مريم: حدثنا إبراهيم بن سويد: حدثني عمرو بن أبي عمرو، مولى المطلب: أخبرني سعيد بن جبير، مولى والبة الكوفي: حدثني ابن عباس رضي الله عنهما: أنه دفع مع النبي صلى الله عليه وسلم يوم عرفة، فسمع النبي صلى الله عليه وسلم وراءه زجرا شديدا، وضربا وصوتا للإبل، فأشار بسوطه إليهم، وقال: (أيها الناس، عليكم بالسكينة، فإن البر ليس بالإيضاع). (أوضعوا): أسرعوا. (خلالكم): من التخلل بينكم. {وفجرنا خلالهما}: بينهما.

 

[-1671-] Rivayet edildiğine göre, İbn Abbas r.a. Arafat'tan Resûlullah ile birlikte dönmüştü. Bu sırada Hz. Nebi, (hızlı gitmeleri için) develere bağırılıp çağırıldığını ve vurulduğunu işitti ve kamçısı ile işarette bulunarak, "Ey insanlar! Sakin olunuz, iyi bilin ki birr  eziyet vererek olmaz" buyurdu.

 

 

AÇIKLAMA:     "Sakin olunuz" emri, gitme konusunda sakin olun, merhametli olun ve izdihama girmeyin anlamındadır. Birr (Allah'a yakınlaşmaya sebep işler), hızlı gitmek için eziyet vermekle olmaz. Ömer İbn Abdülaziz de bu yönde uygulama yapmıştır.

 

Hz. Nebi, Arafat'taki hutbesinde, "Yarışı gerçek kazanan, devesi veya atı yansı kazanan değil, bağışlanan kimsedir" buyurmuştur.

 

Mühelleb şöyle der: "Hz.  Nebi,  mesafe uzak olduğu  için,  kendilerini hırpalamamaları maksadıyla hızlı gitmelerini yasaklamıştır."

 

 

باب: الجمع بين الصلاتين بالمزدلفة.

95- Müzdelife De Namazları (Akşam İle Yatsıyı) Birleştirerek Kılmak

 

حدثنا عبد الله بن يوسف: أخبرنا مالك، عن موسى بن عقبة، عن كريب، عن أسامة بن زيد رضي الله عنهما: أنه سمعه يقول: دفع رسول الله صلى الله عليه وسلم من عرفة، فنزل الشعب، فبال ثم توضأ ولم يسبغ الوضوء، فقلت له: الصلاة؟ فقال: (الصلاة أمامك). فجاء المزدلفة، فتوضأ فأسبغ، ثم أقيمت الصلاة، فصلى المغرب، ثم أناخ كل إنسان بعيره في منزله، ثم أقيمت الصلاة، فصلى ولم يصل بينهما.

 

[-1672-] Usame İbn Zeyd şöyle anlatır: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Arafat'tan dönüşünde iki dağ arasındaki yolda durup tuvalet ihtiyacını giderdi. Sonra suyu fazla kullanmadan abdest aldı. Ona, Namaz mı kılacaksınız?" diye sordum. Bana: "Namaz ileride" diye cevap verdi. Müzdelife'ye geldiği zaman güzel bir şekilde abdest aldı. Sonra kamet getirildi ve akşam namazını kıldı. Ardından herkes devesini çöktürdü. Sonra tekrar kamet getirildi  ve namaz kıldı. Bu iki namaz arasında (başka nafile) bir namaz da kılmadı.